Yarın bir gün belki başlıkları detaylandırır ve çoğaltırız,ama bir çırpıda akla gelenler bunlar.
1-Türkiye'de lider,dünya hukuk okulları arasında 161.sırada bulunmaktadır.
http://www.topuniversities.com/university-rankings/university-subject-rankings/2013/law-and-legal-studies
2-Türkiye Hukuk Fakülteleri arasında en çok öğretim elemanı üniversitemizde bulunmaktadır. -225 öğretim üyesi-
3-Türkiye Hukuk Fakülteleri arasında kütüphanesinde en fazla eser bulunduran üniversite İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesidir.
4-Türkiye Hukuk Fakülteleri arasında en eski geçmişe sahip fakülte İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesidir.
5-Türkiye siyaset tarihine en fazla siyasetçiyi armağan eden fakülte,İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesidir.
6-İstanbul Üni.Hukuk Fakültesi'nin akademisyen geleneği üzerinden birçok vakıf üniversitesinin isim yapmaya çalıştığına şahit oluruz ; ''Öğretim üyelerimizin çoğunu İstanbul Hukuk'tan getirdik.'' vs. aslında bu durum neden vakıf üniversitelerini seçmemeniz gerektiği cevabını da kendiliğinden ortaya çıkartıyor.
7-Ben bu ülkeye sığmıyorum diyorsanız Türkiye'nin en iyi hukuk okulunun içinde sivrilerek uluslararası farazi dava yarışmalarına katılabilirsiniz.
12 Şubat 2015 Perşembe
istanbul hukuk ve burs imkanları-2
Fakültede geçen seneye kadar devam eden yalnızca 2 burs türü vardı. Bunlar Tinçel Kültür Vakfı ve Vedat Ardahan Vakfı'nın verdiği burslardan ibaretti.Belli bir derecesi olan öğrenciler doğal olarak daha fazla para beklentisiyle tam burslu özel okul programlarına yöneliyorlardı,bu da bir handikap oluyordu. Fakat 2013-2014 yılından itibaren İstanbul Hukuk bir özel okul olmamakla beraber bu handikapı aşmış görünüyor.
Öncelikle 2 binlere ulaşamamış öğrencilerin yararlanabileceği burs imkanlarından bahsedelim. Yukarıda saydığım iki vakıf,yalnızca İstanbul Hukuk öğrencilerine burs veren vakıflardır. Vedat Ardahan Vakfı öğrencilere yanılmıyorsam aylık 250 lira gibi bir miktarla yardımcı olur. Bu burs yılın 9 ayı devam eder. Fakülteye giren hemen herkese -benim kanaatimce %80'ine- bu burs verilmektedir. Bu burs için okul sizi küçük bir mülakata sorar ve ödemeler de peşi sıra gelmeye başlar. Tinçel Kültür Vakfı ise ödemelerini aydan aya değil,dönemlik olarak yapmaktadır. İlk dönemin başlangıcında 750 lira,ikinci dönemin başlangıcında ise 500 lirayı bu sene aldım Tinçel'den. Yine doğruluğu kesin olmayan bir bilgiye göre normalde iki dönem başında da 750 lira ödeme yapılması gerekiyordu,bu seneye özel bir durum olabilir. İlk sene öğrencileri Vedat Ardahan Vakfı'ndan burs alamazsa mutlaka bu burstan yararlandırılıyor. İlk sene girip de bu iki burs türünden birini almayan herhangi birine raslamadım desem yalan olmaz. Ben yine de %10 luk bir yanılma payı bırakayım. Tinçel Kültür Vakfı'ndan burs alabilmek için alttan ders kalmaması gibi bir koşul yok,çünkü 1.sınıfta 1 dersim alttan kalmış olmasına rağmen 2.sınıfta bu burstan faydalanabildim.
Şayet 2 bine girip de rahat imkanlarla okuma gibi bir gayeniz varsa yukarıda da bahsettiğim gibi yeni bir imkan açılmış bulunmakta. Duyurular kısmında aradım bulamadım fakat sene başında gözüme çarpmıştı. Sonradan kaldırılması gibi bir karar alındı mı bilmiyorum fakat 2 bine girebilen öğrencilere 1 milyar 750 lira giriş bursu ve her ay 500 ya da 250 lira gibi bir burs veriliyor. Bu imkandan bihaber olmayın,öğrenci işlerine mutlaka sorun. Net hatırlayabildiğim bu bursun devam etmesi için mutlaka hiçbir dersinizin kalmaması gerektiği.
2 binde olup da ikinci öğretim yazma gibi bir durumunuz olabilir. Malum bir işte çalışıyor olabilirsiniz,bu bahsettiğim burs bu durumdan da etkilenmiyor. Genel olarak burs verilirken örgün öğretim ya da 2.öğretim olunması arasında hiçbir fark gözetilmiyor,okulun 2.öğretime kayıtlı bir öğrencisi olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir üzücü haber,kanaatime göre hukuk öğrencisi olmak okul dışı alacağınız burslara hiçbir olumlu etkisi olmayan bir veri. Genel olarak kurumlar burs vermeye yanaşmıyor,ya da olağanüstü şartlar gözetiyorlar. Yine de araştırın,bulma ihtimaliniz %1 gibi bir şey olsa gerek.
Sözün özü burs konusunda başbakanlık bursu ve okula bağlı vakıfların bursları dışında her şey hikaye.Şu an bu iki bursun toplamı 550 lira yapıyor,üzerine 1 kurumdan daha burs bağlarsanız sizden güzeli olmaz :)
Okulun devam problemi olmadığından dolayı sene başlarında 1-2 ay herhangi bir işe girip çalışma gibi bir imkan da kendiliğinden mevcut oluyor. Malum İstanbul,günlük 50-60-100 lira ile çalışılabilecek işlere erişmek hiç zor değil. Güvenilir kurumlar personel istihdamını yapıyor ve paranız kesinlikle içeride kalmıyor. Bu çerçevede 'hokka' yı bir araştırın derim.
Öncelikle 2 binlere ulaşamamış öğrencilerin yararlanabileceği burs imkanlarından bahsedelim. Yukarıda saydığım iki vakıf,yalnızca İstanbul Hukuk öğrencilerine burs veren vakıflardır. Vedat Ardahan Vakfı öğrencilere yanılmıyorsam aylık 250 lira gibi bir miktarla yardımcı olur. Bu burs yılın 9 ayı devam eder. Fakülteye giren hemen herkese -benim kanaatimce %80'ine- bu burs verilmektedir. Bu burs için okul sizi küçük bir mülakata sorar ve ödemeler de peşi sıra gelmeye başlar. Tinçel Kültür Vakfı ise ödemelerini aydan aya değil,dönemlik olarak yapmaktadır. İlk dönemin başlangıcında 750 lira,ikinci dönemin başlangıcında ise 500 lirayı bu sene aldım Tinçel'den. Yine doğruluğu kesin olmayan bir bilgiye göre normalde iki dönem başında da 750 lira ödeme yapılması gerekiyordu,bu seneye özel bir durum olabilir. İlk sene öğrencileri Vedat Ardahan Vakfı'ndan burs alamazsa mutlaka bu burstan yararlandırılıyor. İlk sene girip de bu iki burs türünden birini almayan herhangi birine raslamadım desem yalan olmaz. Ben yine de %10 luk bir yanılma payı bırakayım. Tinçel Kültür Vakfı'ndan burs alabilmek için alttan ders kalmaması gibi bir koşul yok,çünkü 1.sınıfta 1 dersim alttan kalmış olmasına rağmen 2.sınıfta bu burstan faydalanabildim.
Şayet 2 bine girip de rahat imkanlarla okuma gibi bir gayeniz varsa yukarıda da bahsettiğim gibi yeni bir imkan açılmış bulunmakta. Duyurular kısmında aradım bulamadım fakat sene başında gözüme çarpmıştı. Sonradan kaldırılması gibi bir karar alındı mı bilmiyorum fakat 2 bine girebilen öğrencilere 1 milyar 750 lira giriş bursu ve her ay 500 ya da 250 lira gibi bir burs veriliyor. Bu imkandan bihaber olmayın,öğrenci işlerine mutlaka sorun. Net hatırlayabildiğim bu bursun devam etmesi için mutlaka hiçbir dersinizin kalmaması gerektiği.
2 binde olup da ikinci öğretim yazma gibi bir durumunuz olabilir. Malum bir işte çalışıyor olabilirsiniz,bu bahsettiğim burs bu durumdan da etkilenmiyor. Genel olarak burs verilirken örgün öğretim ya da 2.öğretim olunması arasında hiçbir fark gözetilmiyor,okulun 2.öğretime kayıtlı bir öğrencisi olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir üzücü haber,kanaatime göre hukuk öğrencisi olmak okul dışı alacağınız burslara hiçbir olumlu etkisi olmayan bir veri. Genel olarak kurumlar burs vermeye yanaşmıyor,ya da olağanüstü şartlar gözetiyorlar. Yine de araştırın,bulma ihtimaliniz %1 gibi bir şey olsa gerek.
Sözün özü burs konusunda başbakanlık bursu ve okula bağlı vakıfların bursları dışında her şey hikaye.Şu an bu iki bursun toplamı 550 lira yapıyor,üzerine 1 kurumdan daha burs bağlarsanız sizden güzeli olmaz :)
Okulun devam problemi olmadığından dolayı sene başlarında 1-2 ay herhangi bir işe girip çalışma gibi bir imkan da kendiliğinden mevcut oluyor. Malum İstanbul,günlük 50-60-100 lira ile çalışılabilecek işlere erişmek hiç zor değil. Güvenilir kurumlar personel istihdamını yapıyor ve paranız kesinlikle içeride kalmıyor. Bu çerçevede 'hokka' yı bir araştırın derim.
hukuk 1.sınıf dersleri ve içerikleri
1.sınıf diğer sınıflara nazaran alıştırma turlarının atıldığı,görülecek temel ders sayısının diğer sınıflara nazaran daha az olduğu sınıftır. Elbette yine zor,fakat 2,3,4 kadar zor değil. 1.sınıfta zor gelen derslerin içeriklerinden ziyade yeni bir dilin,hukuk dilinin kavranıyor olması. Bir hocamız bu geçiş için 'penguenlerin yavrularını yüzmeyi öğrenmeleri için suya bırakması' şeklinde tanımlamıştı. 1.sınıftayken yaşadığımız da aynen buydu,ne yüzme eylemi zor ne de o su derin,sadece hiç alışık olmadığımız bir suya giriyor olmak insanı her zaman korkutur. Hukukun korkutuculuğu da burada kendini gösteriyor. Normal şartlar altında,öğrenci zorunluluk olarak görmese belki halledebileceği dersleri yeni bir kimlik taşımanın kaygısıyla büyütebiliyor. Bunun ispatı olarak ilerleyen senelerde '1.sınıf dersleri de neydi ki zaten ?' sorusuyla ifade edilir. Bu söz,derslerin içeriklerinin az olması ya da faydasız olması anlamına gelmez,aksine tam da geçiş dönemindeki öğrencileri ısındırmak için konmuş gibidir.
Anayasa Hukuku,hukuk öğrencisi olmaktan önce de üzerinde hep konuşulan devlet rejimlerini,yönetim şekillerini,parti türlerini içine alan bir derstir. Bunun yanında asgari anayasal dayanaklar öğretilir,ikinci dönemde de bu bilgilerin Türkiye özelinde harmanlanması yapılır. Ek olarak Sened-i İttifak'tan 1982 Anayasası'na kadar Osmanlı-Türkiye Anayasal Belgeleri ve bunların özellikleri kavratılır. Örneğin 1924 Anayasası ile 1961 Anayasası arasındaki benzerlikler ve farklılıkların tespitini değerlendirmeye yönelik bir öğretim süreci olur. Veya hayali bir devletin yasama,yürütme özellikleri,yönetim şekli hakkında ipuçları verilerek bu devletin hangi siyasal rejimi benimseyip benimsemediğinin tespiti istenir. 2010 değişiklikleriyle ülkemize gelen bireysel başvuru yolu,anayasa yargısının da önemini arttırdığından dolayı,bu konuya yönelik bir bilgilendirme süreci de 1.sınıfta yürütülür.
Medeni Hukuk öncelikle bir şahsın ne tür haklarının olduğunu kavratmaya çalışarak başlar. Kökeni itibariyle şehrin hukuku anlamına gelir,ve düz bir tabirle bir şehirde insanlar arasında yaşanabilecek hemen her şeyin ucu Medeni Hukuk'un konusu olabilecektir. Nişanlanma,evlilik,boşanma gibi konular Aile Hukuku çerçevesinde gösterilir ikinci dönem. İlk dönemse Medeni Hukuk'un ne olduğu,temelleri üzerine bir giriş yapılması ve Kişiler Hukuku'nun kavratılması üzerine geçer. Kişiler Hukuku'nun içeriğinde de hangi kişi gruplarının ne tür faaliyetlerde bulunup bulunamayacağı üzerine kanunda yer alan hükümler çerçevesinde tartışmalar yürütülür. Bu dersin pratiklerinde 1 çocuğun 3 babasının olması durumuyla karşılaşabileceksiniz. Birinci sınıfın en uğraştırıcı dersidir,açık ara farkla. Fakat en çok da Medeni Hukuk sevilir her zaman.
Genel Kamu Hukuku klasik hukuk öğretiminin biraz dışında,daha çok sorgulatmaya yönelen bir derstir. Antik Yunan düşünürlerinden yola çıkar,sözleşmeci düşünürlerle devam edersiniz. Günümüze kadar gelen süreçte var olan sistemlerin ve bize sunulan hakların temellerini kavratmaya yöneliktir. Ezberci düşünceden ziyade,teorik tartışmalardan ziyade felsefi bir tutumla içinde bulunduğumuz koşulları anlamaya çalışma kaygısı güder. Felsefe dersinin hukuku ilgilendiren kısmıdır desek herhalde yanlış bir şey söylemiş olmayız.
Roma Hukuku,şaşırtıcı bir şekilde binlerce yıl öncesinde Roma Devleti'nde var olan muamelelerin modern kanunlarda halen nasıl muhafaza edildiğini gösterir. Roma Devleti'ne bir kez daha saygı duymanın sebebidir. Günümüzdeki hukuki kurumların ana kökenini doğrudan doğruya en saf haliyle Roma Hukuku'nda bulabilirsiniz. Kavramları latincedir,tek zorluğu buradadır,bunun dışında kesinlikle keyiflidir.
Bunlar İstanbul Hukuk'ta 1.sınıfta karşılaşacağınız ana dersler. Bunun yanında Hukuk Başlangıcı,İktisat,Türk Dili,İnkılap Tarihi gibi dersler de olacak. İktisat ve Hukuk Başlangıcı haftada 1 saat,diğer iki dersin sadece sınavlarına giriliyor. Notları internet üzerinden dağıtılmakta.
Medeni Hukuk ve Anayasa Hukuku haftada 4'er,Genel Kamu Hukuku ve Roma Hukuku haftada 2'şer saat veriliyor. Her dönem bir seçmeli ders alıyorsunuz,o da 2 saat sürecek. Yani haftada gireceğiniz ders sayısı 16,ve Cuma günü ders olmuyor. Muhtemelen 2014-2015'te başlayacaklar için de böyle olacaktır.
Anayasa Hukuku,hukuk öğrencisi olmaktan önce de üzerinde hep konuşulan devlet rejimlerini,yönetim şekillerini,parti türlerini içine alan bir derstir. Bunun yanında asgari anayasal dayanaklar öğretilir,ikinci dönemde de bu bilgilerin Türkiye özelinde harmanlanması yapılır. Ek olarak Sened-i İttifak'tan 1982 Anayasası'na kadar Osmanlı-Türkiye Anayasal Belgeleri ve bunların özellikleri kavratılır. Örneğin 1924 Anayasası ile 1961 Anayasası arasındaki benzerlikler ve farklılıkların tespitini değerlendirmeye yönelik bir öğretim süreci olur. Veya hayali bir devletin yasama,yürütme özellikleri,yönetim şekli hakkında ipuçları verilerek bu devletin hangi siyasal rejimi benimseyip benimsemediğinin tespiti istenir. 2010 değişiklikleriyle ülkemize gelen bireysel başvuru yolu,anayasa yargısının da önemini arttırdığından dolayı,bu konuya yönelik bir bilgilendirme süreci de 1.sınıfta yürütülür.
Medeni Hukuk öncelikle bir şahsın ne tür haklarının olduğunu kavratmaya çalışarak başlar. Kökeni itibariyle şehrin hukuku anlamına gelir,ve düz bir tabirle bir şehirde insanlar arasında yaşanabilecek hemen her şeyin ucu Medeni Hukuk'un konusu olabilecektir. Nişanlanma,evlilik,boşanma gibi konular Aile Hukuku çerçevesinde gösterilir ikinci dönem. İlk dönemse Medeni Hukuk'un ne olduğu,temelleri üzerine bir giriş yapılması ve Kişiler Hukuku'nun kavratılması üzerine geçer. Kişiler Hukuku'nun içeriğinde de hangi kişi gruplarının ne tür faaliyetlerde bulunup bulunamayacağı üzerine kanunda yer alan hükümler çerçevesinde tartışmalar yürütülür. Bu dersin pratiklerinde 1 çocuğun 3 babasının olması durumuyla karşılaşabileceksiniz. Birinci sınıfın en uğraştırıcı dersidir,açık ara farkla. Fakat en çok da Medeni Hukuk sevilir her zaman.
Genel Kamu Hukuku klasik hukuk öğretiminin biraz dışında,daha çok sorgulatmaya yönelen bir derstir. Antik Yunan düşünürlerinden yola çıkar,sözleşmeci düşünürlerle devam edersiniz. Günümüze kadar gelen süreçte var olan sistemlerin ve bize sunulan hakların temellerini kavratmaya yöneliktir. Ezberci düşünceden ziyade,teorik tartışmalardan ziyade felsefi bir tutumla içinde bulunduğumuz koşulları anlamaya çalışma kaygısı güder. Felsefe dersinin hukuku ilgilendiren kısmıdır desek herhalde yanlış bir şey söylemiş olmayız.
Roma Hukuku,şaşırtıcı bir şekilde binlerce yıl öncesinde Roma Devleti'nde var olan muamelelerin modern kanunlarda halen nasıl muhafaza edildiğini gösterir. Roma Devleti'ne bir kez daha saygı duymanın sebebidir. Günümüzdeki hukuki kurumların ana kökenini doğrudan doğruya en saf haliyle Roma Hukuku'nda bulabilirsiniz. Kavramları latincedir,tek zorluğu buradadır,bunun dışında kesinlikle keyiflidir.
Bunlar İstanbul Hukuk'ta 1.sınıfta karşılaşacağınız ana dersler. Bunun yanında Hukuk Başlangıcı,İktisat,Türk Dili,İnkılap Tarihi gibi dersler de olacak. İktisat ve Hukuk Başlangıcı haftada 1 saat,diğer iki dersin sadece sınavlarına giriliyor. Notları internet üzerinden dağıtılmakta.
Medeni Hukuk ve Anayasa Hukuku haftada 4'er,Genel Kamu Hukuku ve Roma Hukuku haftada 2'şer saat veriliyor. Her dönem bir seçmeli ders alıyorsunuz,o da 2 saat sürecek. Yani haftada gireceğiniz ders sayısı 16,ve Cuma günü ders olmuyor. Muhtemelen 2014-2015'te başlayacaklar için de böyle olacaktır.
istanbul hukuk'ta burs imkanları
http://hukuk.istanbul.edu.tr/?p=10354
2014 LYS SINAVINA GİRİP FAKÜLTEMİZİ TERCİH EDENLERE VERİLECEK BAŞARI BURSLARI
I- LYS’de Türkiye sıralamasında ilk bine girip de Fakültemizi tercih eden öğrencilerimize aşağıda belirtilen iki şekilde ve aynı anda maddi destek sağlanacaktır,
1-) Vedat Ardahan Vakfından her ay 550,00 TL. başarı bursu,
2-) Tinçel Kültür Vakfından bir defalık 1.850,00 TL. başlangıç desteği. Birinci sınıftan sonra başarıları devam edenlere her dönem için 800,00 TL. kitap yardımı. (Bu miktar günün koşullarına göre her eğitim ve öğretim yılı başında artırılmaktadır.)
II- LYS’de Türkiye sıralamasında ilk bin ve bin beş yüz arasına girip de Fakültemizi tercih eden öğrencilerimize;
1-) Tinçel Kültür Vakfından bir seferlik 1.600,00 TL. başlangıç desteği,
2) Bu öğrencilerimizin ihtiyaç sahibi olmaları halinde Dekanlığımız bünyesindeki Vakıflardan süreli burs alma hakları saklıdır.
iü merkez kütüphanesi&hukuk kütüphanesi
Malum,vize ve final dönemlerinde evde ve yurtta ders çalışmak pek mümkün olmadığından yöneldiğimiz yerler kütüphaneler oluyor. Doğal olarak kütüphanelerin ne kadar süreyle açık kaldığı,kitapların ne derece az ya da çok olduğu gibi konular da merak uyandırmaya başlıyor. Bu merak edilen konular hakkında soru cevap şeklinde ilerlemekte fayda var.
1-Merkez Kütüphanesi ve Hukuk Kütüphanesi Nerededir ?
Merkez Kütüphanesi,kampüsün ana kapısını karşınıza aldığınızda solda kalır. Çatısı fabrikayı andırmaktadır. Ya da Laleli tramvay durağında indiğinizde karşınızda Edebiyat Fakültesi'ni görürsünüz,bir iki dakika yürüdünüz mü Merkez Kütüphanesi belirir,dik merdivenlerden sonra. Laleli'de indikten sonra 5 dakikanızı almaz. Hukuk Kütüphanesi ise kampüsün içinde,hocaların odalarının olduğu bina ile karşı karşıyadır. İktisat Kütüphanesi ile komşudur,zaten amfiler de iktisatla komşu oluyor.
2-Merkez Kütüphanesi ve Hukuk Kütüphanesi kaç saat süreyle açıktır ?
Merkez Kütüphanesi 365 gün boyunca 7/24 açık olan nadir kütüphanelerdendir. Yani şu an dahi yola koyulsanız o kütüphane halen açık. Fakat saat 07.30-09.30 arası temizlik dolayısıyla öğrenci alımına kapatılmaktadır. Zannediyorum kalabalığın yaptığı pislikten dolayı,sakin dönemlerde,vize ve final dönemleri dışında böyle bir uygulama olmuyor. Hukuk Kütüphanesi ise vize ve final dönemlerinden yaklaşık 1 ay önce 24 saat açık olmaya başlar,vize ve finallerin bitimine kadar bu şekilde devam eder. Merkez Kütüphanenin aksine küçük olduğundan günlük temizlik için öğrencilerin dışarı çıkmasına gerek olmaz. Haftada 1 saatlik bir temizlik olur sadece,bunun dışında görevliler öğrenciler içerideyken gerekli temizliği yapmaktadır.
3-Diyelim ki sabahladık,06.30 dan sonra dışarıda ne yapacağız ? Ulaşım problem olmaz mı ?
Otobüs durağı Merkez Kütüphanenin hemen önünde olup saat 06.00 itibariyle ulaşmanız gereken yerlere hizmet vermeye başlar. Bunun yanında kullansanız kullansanız tramvay kullanırsınız,ki o da 06.00 dan itibaren hizmet veriyor. Marmaray ve metrolar da aynı şekilde,kütüphane metroya da tramvaya da otobüs durağına da çok yakın. Bu sebeple bir problem teşkil etmeyecektir. Fakat 00.00-06.00 arası metro,tramvay,marmaray bulunmaz. İETT otobüsleri ise çok seyrek geçer,metrobüs saatte 1 geçer. Fakat dolmuşlar devam etmektedir,tabi ki birazcık ücret farkıyla.
4-İki kütüphanenin kaynakları ne seviyededir ? Şayet kaynağım yoksa buradan yararlanabilir miyim ? Belli bir süreyle dışarı çıkarma gibi bir imkanım var mı ?
Kütüphanelerimizin kaynak yeterliliği konusunda lider konumda olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bu konuda hayatını sadece kitap okumaya ayırmış,üniversite tercihini de kütüphanesinin kaynak sayısına göre yapmış bir dostuma güvenerek söylüyorum. Merkez Kütüphaneye hemen her gün yeni kitaplar eklenmektedir. İlginizi çekebilecek en absürd konuda bile emin olun kitap bulunuyor. Sadece yerli kaynaklar da bulunmuyor. İstanbul'daki birçok kalburüstü üniversiteyi ve kütüphanelerini gezmiş biri olarak İstanbul Üniversitesinin en fazla kaynağa sahip üniversite olduğu açık. Hukuk Kütüphanesi'ne ise bundan 2 yıl önce piyasada var olan bütün hukuk kaynaklarının son basıları rektörlüğün de katkılarıyla getirilmiş bulunmakta.
Öğrenciler maalesef bu iki kütüphanenin kitaplarından da sadece kütüphane içinde yararlanabiliyor. Dışarıya çıkarmak gibi bir imkan bulunmuyor.
Bu arada,Merkez Kütüphane'ye girdiğinizde raflardaki kitapların azlığını görüp aldanmayın. Yerin 3 kat altı boyunca kitap dolu,ve artık sığmayacak hale geldi o kitaplar da. Görünürde kitap olmaz,siz öğrenci numaranızla kütüphanede bulunan bilgisayarlardan ilgili kitabı istersiniz. 15-20 dakika içinde o kitap gelir. Tek seferde 2 kitap alma hakkınız bulunuyor.
Ek olarak söylemeliyim ki insan elindekinin değerini kaybedince anlıyor :) Çünkü Merkez Kütüphane'nin havasından suyundan rahatsız olup bir gün boyunca çeşitli kütüphaneleri gezdim. Kiminin kliması yoktu,kimi yol üzeriydi,kimi kütüphaneden çok kahvehaneyi andırır derecede sessizlikten uzaktı. Demem o ki belki en iyisi değil,belki özellikle vize ve final döneminde kalabalık gözlerinizi epey yoracak,sağınızda solunuzda fısıldaşanlar olacak,ama ders çalışmak için olabilecek en iyi yerlerden biridir benim gözümde.
Not: İki kütüphanede de okuduğunuz kitapların önemli gördüğünüz kısımlarını fotokopiletmek üzere ucuza fotokopi çekilebilmektedir. 300 çekim 8 lira gibi bir fiyat vardı yanılmıyorsam Hukuk Kütüphanesinde. Merkezde biraz daha tuzlu oluyor.
1-Merkez Kütüphanesi ve Hukuk Kütüphanesi Nerededir ?
Merkez Kütüphanesi,kampüsün ana kapısını karşınıza aldığınızda solda kalır. Çatısı fabrikayı andırmaktadır. Ya da Laleli tramvay durağında indiğinizde karşınızda Edebiyat Fakültesi'ni görürsünüz,bir iki dakika yürüdünüz mü Merkez Kütüphanesi belirir,dik merdivenlerden sonra. Laleli'de indikten sonra 5 dakikanızı almaz. Hukuk Kütüphanesi ise kampüsün içinde,hocaların odalarının olduğu bina ile karşı karşıyadır. İktisat Kütüphanesi ile komşudur,zaten amfiler de iktisatla komşu oluyor.
2-Merkez Kütüphanesi ve Hukuk Kütüphanesi kaç saat süreyle açıktır ?
Merkez Kütüphanesi 365 gün boyunca 7/24 açık olan nadir kütüphanelerdendir. Yani şu an dahi yola koyulsanız o kütüphane halen açık. Fakat saat 07.30-09.30 arası temizlik dolayısıyla öğrenci alımına kapatılmaktadır. Zannediyorum kalabalığın yaptığı pislikten dolayı,sakin dönemlerde,vize ve final dönemleri dışında böyle bir uygulama olmuyor. Hukuk Kütüphanesi ise vize ve final dönemlerinden yaklaşık 1 ay önce 24 saat açık olmaya başlar,vize ve finallerin bitimine kadar bu şekilde devam eder. Merkez Kütüphanenin aksine küçük olduğundan günlük temizlik için öğrencilerin dışarı çıkmasına gerek olmaz. Haftada 1 saatlik bir temizlik olur sadece,bunun dışında görevliler öğrenciler içerideyken gerekli temizliği yapmaktadır.
3-Diyelim ki sabahladık,06.30 dan sonra dışarıda ne yapacağız ? Ulaşım problem olmaz mı ?
Otobüs durağı Merkez Kütüphanenin hemen önünde olup saat 06.00 itibariyle ulaşmanız gereken yerlere hizmet vermeye başlar. Bunun yanında kullansanız kullansanız tramvay kullanırsınız,ki o da 06.00 dan itibaren hizmet veriyor. Marmaray ve metrolar da aynı şekilde,kütüphane metroya da tramvaya da otobüs durağına da çok yakın. Bu sebeple bir problem teşkil etmeyecektir. Fakat 00.00-06.00 arası metro,tramvay,marmaray bulunmaz. İETT otobüsleri ise çok seyrek geçer,metrobüs saatte 1 geçer. Fakat dolmuşlar devam etmektedir,tabi ki birazcık ücret farkıyla.
4-İki kütüphanenin kaynakları ne seviyededir ? Şayet kaynağım yoksa buradan yararlanabilir miyim ? Belli bir süreyle dışarı çıkarma gibi bir imkanım var mı ?
Kütüphanelerimizin kaynak yeterliliği konusunda lider konumda olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bu konuda hayatını sadece kitap okumaya ayırmış,üniversite tercihini de kütüphanesinin kaynak sayısına göre yapmış bir dostuma güvenerek söylüyorum. Merkez Kütüphaneye hemen her gün yeni kitaplar eklenmektedir. İlginizi çekebilecek en absürd konuda bile emin olun kitap bulunuyor. Sadece yerli kaynaklar da bulunmuyor. İstanbul'daki birçok kalburüstü üniversiteyi ve kütüphanelerini gezmiş biri olarak İstanbul Üniversitesinin en fazla kaynağa sahip üniversite olduğu açık. Hukuk Kütüphanesi'ne ise bundan 2 yıl önce piyasada var olan bütün hukuk kaynaklarının son basıları rektörlüğün de katkılarıyla getirilmiş bulunmakta.
Öğrenciler maalesef bu iki kütüphanenin kitaplarından da sadece kütüphane içinde yararlanabiliyor. Dışarıya çıkarmak gibi bir imkan bulunmuyor.
Bu arada,Merkez Kütüphane'ye girdiğinizde raflardaki kitapların azlığını görüp aldanmayın. Yerin 3 kat altı boyunca kitap dolu,ve artık sığmayacak hale geldi o kitaplar da. Görünürde kitap olmaz,siz öğrenci numaranızla kütüphanede bulunan bilgisayarlardan ilgili kitabı istersiniz. 15-20 dakika içinde o kitap gelir. Tek seferde 2 kitap alma hakkınız bulunuyor.
Ek olarak söylemeliyim ki insan elindekinin değerini kaybedince anlıyor :) Çünkü Merkez Kütüphane'nin havasından suyundan rahatsız olup bir gün boyunca çeşitli kütüphaneleri gezdim. Kiminin kliması yoktu,kimi yol üzeriydi,kimi kütüphaneden çok kahvehaneyi andırır derecede sessizlikten uzaktı. Demem o ki belki en iyisi değil,belki özellikle vize ve final döneminde kalabalık gözlerinizi epey yoracak,sağınızda solunuzda fısıldaşanlar olacak,ama ders çalışmak için olabilecek en iyi yerlerden biridir benim gözümde.
Not: İki kütüphanede de okuduğunuz kitapların önemli gördüğünüz kısımlarını fotokopiletmek üzere ucuza fotokopi çekilebilmektedir. 300 çekim 8 lira gibi bir fiyat vardı yanılmıyorsam Hukuk Kütüphanesinde. Merkezde biraz daha tuzlu oluyor.
erzurum hukuk'tan harvard yolculuğu
Öyle bir öykü ki bu gencecik yaşında kendi şirketini kuran Türkiye'de özelleştirme hukukunu bitirip ta Hindistan'a danışmanlık veren bir kadını anlatıyor.*
Onunla aslında çok önce buluştuk. Ama olmadı işte bir türlü. Ya köşe yerim azdı ya da şehir dışından yazdım. Onunla ilgili notlarım masanın bir köşesinde durdu kaldı. Çok ama çok geciktim size Esin Taboğlu'nu tanıtmak için. Oysa öylesine etkileyici bir başarı öyküsü var ki... Onunki Doğu Anadolu'dan Harvard'a uzanan bir öykü... Öyle bir öykü ki, gencecik yaşında kendi şirketini kuran, Türkiye'deki özelleştirme hukukunu bitirip ta Hindistan'a danışmanlık veren bir kadını anlatıyor. Esin Taboğlu 1965 Erzurum doğumlu. Beş kardeşin dördüncü numarası olan Taboğlu küçüklüğünden beri eczacı olmanın hayalini kurmuş. O günleri bakın nasıl anlatıyor; "Herhalde eczacıların kepleri hoşuma gidiyordu. Lise sona kadar Erzurum'da okudum. Biraz bilinçlenince hayalim bilgisayar mühendisi ya da matematik profesörü olmak oldu." Siz bakmayın onun böyle anlattığına Esin Taboğlu liseyi birincilikle bitirmiş ve öğretmenleri tarafından matematik alanında sorn derece başarılı olacağı söylenmiş. "Çok çalışkanmışsınız" diyorum gülümsüyor, "Yok canım. Hem küçük yerlerde okul birincisi olmak kolaydır. Sonra üniversite tercihlerimi yaptım. Gönül bilgisayardan yana ama kazanmak kolay değil. Erzurum'da olduğunuz zaman ne kadar çabalarsanız çabalayın bir yere kadar başarı gösterebiliyorsunuz. Sonra bir baktım hukuk bölümünü kazanmışım." Esin Taboğlu İstanbul'a yerleşmiş. İlk yıl, ikinci yıl "Ben bu bölümde ne yapıyorum" falan derken kendi deyimiyle birden bu işi sevmeye başladığını fark etmiş. Ediş o ediş zaten. "Sevdim sevmesine ama bir iki kez staj yapınca hayallerim suya düştü. 'Bana göre değil' dedim. Hukukçular alınmasın ama Türkiye'de işler maalesef ilişkilerin yoğun yaşanmasıyla gerçekleşiyor. Ben ise bir şey yaparak başarı elde etmeyi sevenlerdenim." Esin Taboğlu bu karmaşayı kendi içinde çözmeye çalışırken önüne bir Amerika fırsatı çıkar. Önce dil öğrenmek için Kolombiya Üniversitesi'ne gider. "O zaman yabancı dilim yok tabii. Lisede ne öğrendimse o Erzurum'da. Hiç unutmam, İngilizcem öylesine yetersizdi ki başvuru formlarını doldurmakta bile zorlanmıştım. Ama yine de gittim. Yoğun bir dil programına katıldım." İngilizce'yi öğrendikten sonra Taboğlu gözünü daha da yükseklere dikmiş. Harvard Üniversitesi'ne hukuk master'ı programı için başvurmuş. Kabul edildiğini öğrenince kendi bile şaşırmış. "Harvard'ın ismi beni korkutmadı dersem yalan söylemiş olurum. Erzurum'dan kalkıyorsunuz oraya gidiyorsunuz. Ama kabul edilen 4 kişiden biri olduğumu öğrenince çok gururlandım. Hazırlandım ve gittim. İlk günümü hiç unutamam. Derse girdim anlattıklarından hiçbir şey anlamadım sanki İngilizce değil de Almanca konuşuyor gibiydiler." Hiç ben bu işi yapamayacağım diye düşündü mü peki? "Hayır" diyor. "Oraya gittikten sonra korktum döneceğim gibi bir şey söz konusu bile olamazdı. Gururuma yediremezdim bir kere 'başaramadım' demeyi." Esin Taboğlu başlamış çalışmaya. "Hayatımda en çok çalıştığım yıldı" diye anlattığı Harvard deneyimi ona çok şey kazandırmış. "O zamana kadar hukuk bölümüne Türkiye'den kimse başvurmamış.Beni bu daha da çok kamçıladı. Hukuk İngilizcesi ağır, üstelik sistemi bizim hukuk sistemimizden son derece farklı. Herkes 1 çalışıyorsa ben 10 çalıştım ne yalan söyleyeyim." Harvard'ı bütün zorluklarına rağmen başarıyla bitirir Esin Taboğlu. Birçok firmadan teklif almasına rağmen, özlem ağır basar ve Türkiye'ye geri döner ve 15 gün içinde iş bulur. "Türkiye'de özel sektörde özgeçmişler çok önemli. Hiç kimse artık tanıdığının kızı ya da oğlunu işe almak istemiyor. Tam tersine işine yarayacak insanı seçiyor. Mecbursunuz çünkü. Önce bir Fransız hukuk firmasında çalıştım. Orada özelleştirme hukukunu öğrendim ve uzmanlığımı bunun üzerine geliştirdim." Ya mahkeme salonu? Kaç kez davaya girdiniz? "Hiç" diye gülerek yanıtlıyor Esin Taboğlu... "Yurtdışında avukatlık mahkeme ya da mahkeme öncesi diye ikiye ayrılıyor. Ben hazırlık aşamasında yer alan avukatlardanım ama Türkiye'de davaya girmemiş olmak büyük utanç kaynağı. Ama ne bileyim ben oturup çalışmayı, davaya iyi hazırlanmayı seviyorum." Eş dost akraba anlıyor mu bunu? Yani "Avukat hanım kızım bizim kira durumu nedir?" diye soran olmuyor mu? "Olmaz mı?" diye cevap veriyor. "Bir türlü anlatamıyorum. 'Benim dalım değil ben özelleştirme hukukuyla ilgileniyorum' falan diyorum ama ortak yol bulamıyoruz tabii." Esin Taboğlu bugün kendi hukuk bürosunu kurmuş başarılı bir kadın. Türkiye'de özelleştirme deyince ilk akla gelen hukukçu. Sadece burada da değil, örneğin Hindistan'a da danışmanlık veriyor. Ya erkek dünyasında başarılı kadın olmak? "Toplantılarda yüzüme baka baka 'Esin Bey' diye seslenenler var. Kötü niyet değil ağız alışkanlığı... Bunca yıldan sonra bile kadınları bulundukları konumlara yakıştırmayanlarla karşılaşıyorum. Ne mi yapıyorum? Onları ti'ye alıyorum. Ben eğer kadın olmama rağmen bu noktaya gelmişsem, zaten çevremdeki bütün erkeklerden daha başarılıyım. Kimse kusura bakmasın." Beyler, kadınlar başarılı oldu mu böyle oluyorlar işte. Kusura bakmayacaksınız.
*http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/17/cp/yaz1067-20-101-20050626-102.html
Esin Taboğlu'nun kurduğu hukuk bürosunun web sitesi : http://www.taboglu.av.tr/
Her birimize ilham olması dileğiyle..
Onunla aslında çok önce buluştuk. Ama olmadı işte bir türlü. Ya köşe yerim azdı ya da şehir dışından yazdım. Onunla ilgili notlarım masanın bir köşesinde durdu kaldı. Çok ama çok geciktim size Esin Taboğlu'nu tanıtmak için. Oysa öylesine etkileyici bir başarı öyküsü var ki... Onunki Doğu Anadolu'dan Harvard'a uzanan bir öykü... Öyle bir öykü ki, gencecik yaşında kendi şirketini kuran, Türkiye'deki özelleştirme hukukunu bitirip ta Hindistan'a danışmanlık veren bir kadını anlatıyor. Esin Taboğlu 1965 Erzurum doğumlu. Beş kardeşin dördüncü numarası olan Taboğlu küçüklüğünden beri eczacı olmanın hayalini kurmuş. O günleri bakın nasıl anlatıyor; "Herhalde eczacıların kepleri hoşuma gidiyordu. Lise sona kadar Erzurum'da okudum. Biraz bilinçlenince hayalim bilgisayar mühendisi ya da matematik profesörü olmak oldu." Siz bakmayın onun böyle anlattığına Esin Taboğlu liseyi birincilikle bitirmiş ve öğretmenleri tarafından matematik alanında sorn derece başarılı olacağı söylenmiş. "Çok çalışkanmışsınız" diyorum gülümsüyor, "Yok canım. Hem küçük yerlerde okul birincisi olmak kolaydır. Sonra üniversite tercihlerimi yaptım. Gönül bilgisayardan yana ama kazanmak kolay değil. Erzurum'da olduğunuz zaman ne kadar çabalarsanız çabalayın bir yere kadar başarı gösterebiliyorsunuz. Sonra bir baktım hukuk bölümünü kazanmışım." Esin Taboğlu İstanbul'a yerleşmiş. İlk yıl, ikinci yıl "Ben bu bölümde ne yapıyorum" falan derken kendi deyimiyle birden bu işi sevmeye başladığını fark etmiş. Ediş o ediş zaten. "Sevdim sevmesine ama bir iki kez staj yapınca hayallerim suya düştü. 'Bana göre değil' dedim. Hukukçular alınmasın ama Türkiye'de işler maalesef ilişkilerin yoğun yaşanmasıyla gerçekleşiyor. Ben ise bir şey yaparak başarı elde etmeyi sevenlerdenim." Esin Taboğlu bu karmaşayı kendi içinde çözmeye çalışırken önüne bir Amerika fırsatı çıkar. Önce dil öğrenmek için Kolombiya Üniversitesi'ne gider. "O zaman yabancı dilim yok tabii. Lisede ne öğrendimse o Erzurum'da. Hiç unutmam, İngilizcem öylesine yetersizdi ki başvuru formlarını doldurmakta bile zorlanmıştım. Ama yine de gittim. Yoğun bir dil programına katıldım." İngilizce'yi öğrendikten sonra Taboğlu gözünü daha da yükseklere dikmiş. Harvard Üniversitesi'ne hukuk master'ı programı için başvurmuş. Kabul edildiğini öğrenince kendi bile şaşırmış. "Harvard'ın ismi beni korkutmadı dersem yalan söylemiş olurum. Erzurum'dan kalkıyorsunuz oraya gidiyorsunuz. Ama kabul edilen 4 kişiden biri olduğumu öğrenince çok gururlandım. Hazırlandım ve gittim. İlk günümü hiç unutamam. Derse girdim anlattıklarından hiçbir şey anlamadım sanki İngilizce değil de Almanca konuşuyor gibiydiler." Hiç ben bu işi yapamayacağım diye düşündü mü peki? "Hayır" diyor. "Oraya gittikten sonra korktum döneceğim gibi bir şey söz konusu bile olamazdı. Gururuma yediremezdim bir kere 'başaramadım' demeyi." Esin Taboğlu başlamış çalışmaya. "Hayatımda en çok çalıştığım yıldı" diye anlattığı Harvard deneyimi ona çok şey kazandırmış. "O zamana kadar hukuk bölümüne Türkiye'den kimse başvurmamış.Beni bu daha da çok kamçıladı. Hukuk İngilizcesi ağır, üstelik sistemi bizim hukuk sistemimizden son derece farklı. Herkes 1 çalışıyorsa ben 10 çalıştım ne yalan söyleyeyim." Harvard'ı bütün zorluklarına rağmen başarıyla bitirir Esin Taboğlu. Birçok firmadan teklif almasına rağmen, özlem ağır basar ve Türkiye'ye geri döner ve 15 gün içinde iş bulur. "Türkiye'de özel sektörde özgeçmişler çok önemli. Hiç kimse artık tanıdığının kızı ya da oğlunu işe almak istemiyor. Tam tersine işine yarayacak insanı seçiyor. Mecbursunuz çünkü. Önce bir Fransız hukuk firmasında çalıştım. Orada özelleştirme hukukunu öğrendim ve uzmanlığımı bunun üzerine geliştirdim." Ya mahkeme salonu? Kaç kez davaya girdiniz? "Hiç" diye gülerek yanıtlıyor Esin Taboğlu... "Yurtdışında avukatlık mahkeme ya da mahkeme öncesi diye ikiye ayrılıyor. Ben hazırlık aşamasında yer alan avukatlardanım ama Türkiye'de davaya girmemiş olmak büyük utanç kaynağı. Ama ne bileyim ben oturup çalışmayı, davaya iyi hazırlanmayı seviyorum." Eş dost akraba anlıyor mu bunu? Yani "Avukat hanım kızım bizim kira durumu nedir?" diye soran olmuyor mu? "Olmaz mı?" diye cevap veriyor. "Bir türlü anlatamıyorum. 'Benim dalım değil ben özelleştirme hukukuyla ilgileniyorum' falan diyorum ama ortak yol bulamıyoruz tabii." Esin Taboğlu bugün kendi hukuk bürosunu kurmuş başarılı bir kadın. Türkiye'de özelleştirme deyince ilk akla gelen hukukçu. Sadece burada da değil, örneğin Hindistan'a da danışmanlık veriyor. Ya erkek dünyasında başarılı kadın olmak? "Toplantılarda yüzüme baka baka 'Esin Bey' diye seslenenler var. Kötü niyet değil ağız alışkanlığı... Bunca yıldan sonra bile kadınları bulundukları konumlara yakıştırmayanlarla karşılaşıyorum. Ne mi yapıyorum? Onları ti'ye alıyorum. Ben eğer kadın olmama rağmen bu noktaya gelmişsem, zaten çevremdeki bütün erkeklerden daha başarılıyım. Kimse kusura bakmasın." Beyler, kadınlar başarılı oldu mu böyle oluyorlar işte. Kusura bakmayacaksınız.*http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/17/cp/yaz1067-20-101-20050626-102.html
Esin Taboğlu'nun kurduğu hukuk bürosunun web sitesi : http://www.taboglu.av.tr/
Her birimize ilham olması dileğiyle..
hukukta 1.sınıfta takip edilebilecek kitaplar
Tamamen tahmine dayalıdır,hocalar genellikle bu kitapları tavsiye etmektedir.
Hukuk Başlangıcı dersi için :
a)Kemal Gözler-Hukuka Giriş : http://www.anayasa.gen.tr/hukukagiris-bolumler.htm
Kitap aynı zamanda fakülteye girmeden önce şöyle 3-5 konuda fikrim olsun bomboş gitmeyeyim diyenler için biçilmiş kaftan. Ders kitabı olarak da oldukça kaliteli.
b)Yasemin Işıktaç-Hukuk Başlangıcı : http://www.legalkitabevi.com/yasemin-isiktac/hukuk-baslangici-.htm
Zannediyorsam Yasemin Hoca tek numaralı öğrencilerin derslerine girmekte. Ve büyük bir ihtimalle tek numaralı öğrenciler dersi bu kitaptan takip edecektir.
c) Aydın Aybay/Rona Aybay-Hukuka Giriş : http://www.idefix.com/kitap/hukuka-giris-aydin-aybay/tanim.asp?sid=KDFDLJZVDG5G5NZTCMA3
Her ne kadar ders kitabı olarak takip edilmiyor olsa da kıymetli bir hocamız bu kitabın mutlaka her hukukçunun elinin altında bulunması gerektiğini söylemişti. Bir nevi 'meraklısına' paylaşmış bulundum.
Medeni Hukuk dersi için : Medeni Hukuk dersi,Medeni Hukuka Giriş,Kişiler Hukuku ve Aile Hukuku olmak üzere üçe ayrılır ve her bölümün kitabı olmaktadır.
Giriş bölümü için : 4 sene boyunca kitaplarını çeşitli derslerde takip edeceğimiz Kemal Oğuzman hocanın tanışma kitabı niteliğindeki Medeni Hukuka Giriş kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=568464 . Yine okullar başlamadan genel fikir elde etmek isteyenler için birebir. Çok yüksek ihtimalle giriş dersi için bu kitap takip edilecektir. Alternatifler için Hüseyin Hatemi'nin ve Mustafa Dural'ın Medeni Hukuka Giriş kitaplarına bakabilirsiniz.
Kişiler Hukuku için : Yüksek ihtimalle Mustafa Dural Hocanın kırmızı ciltli kitabı takip edilecektir : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/418785922/title/turk-ozel-hukuku-cilt-2-(kisiler-hukuku)-mustafa-dural.html . Seçenek olarak Kemal Oğuzman Hocanın kitabı tavsiye edilebilir : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/611584438/title/kisiler-hukuku-m-kemal-oguzman.html
Aile Hukuku için : Zannediyorum Mustafa Dural Hoca'da bütün kürsüler karar kılmış durumda. Yanılıyorsam affedin,ben başka bir Aile Hukuku kitabının tavsiye edildiğini hatırlamıyorum : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/928115699/title/turk-ozel-hukuku-cilt-3-(aile-hukuku)-mustafa-dural.html
Medeni Hukuk,salt teoriden ibaret olan bu kitaplarla anlaşılamayacak,temeli oturmayacak kadar ilginç bir ders. Dolayısıyla pratik kitaplarına da ihtiyaç duyuluyor,bu kitaplardaki bilgileri somut hayata uyarlamaya yönelik farazi olayların ve çözümlerinin içinde bulunduğu kitaplar mevcut. Bu kitapların ilki Serap Helvacı hocanın pratik kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=589663 . İkincisi ise Rona Serozan hocanın pratik kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=654369 . Bu kitapları almadan önce pratiğin ne demek olduğuna dair genel bir çerçeve için şu siteden (http://myuniversities.wordpress.com/2013/01/27/medeni-hukuk-pratik-calismalari-iyiniyet-fiil-ehliyeti-derneklere-uyelik-cinsiyet-degisikligi-ad-ve-nufus-sicili-degisikligi-vucut-butunlugu-organ-nakli-ve-gaiplik/) bilgi edinebilirsiniz. Sınavların formatı da bu şekilde olacaktır.
Anayasa Hukuku : Yine kaynak çeşitliliğinin çok olduğu,üzerinde kürsüler arası birliğin olmadığı bir daldır Anayasa Hukuku. Erdoğan Teziç hoca ile başlayalım : http://www.idefix.com/kitap/anayasa-hukuku-erdogan-tezic/tanim.asp?sid=SDFOL8KVWA5U546FW227 , Kemal Gözler Hoca ile devam edelim http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=567820 ve Ergun Özbudun Hoca ile noktayı koyalım : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=447082 . İkinci öğretim öğrencileri için ana kaynak Ferman Demirkol hocanın kitabıdır : http://www.kitapkirtasiyem.com/?urun-28520-Anayasa-Hukuku---Ferman-Demirkol--2011-Baski---302-Sayfa-.html çünkü derslere Ferman Demirkol hoca girmektedir.
Bir kargaşaya sebep olmak istemiyorum. İlk dönem Anayasa Hukukunun genel dinamikleri üzerine geçecektir,ikinci dönem ise Türk Anayasa Hukuku üzerine dersler görülecektir. Dolayısıyla yukarıda Kemal Gözler'in Anayasa Hukukunun Genel Esasları adlı kitabını tavsiye ederken,yalnızca 1.dönemin konularını kapsadığını belirtmem gerekir. İkinci dönem için ayrıca Türk Anayasa Hukuku kitabının da takip edilmesi gerekiyor. Ben,uygun gördüğüm şekliyle ilk dönem Kemal Gözler-Anayasa Hukukunun Genel Esasları ve ikinci dönem Ergun Özbudun-Türk Anayasa Hukuku kitaplarını tavsiye ettim.
Roma Hukuku : Sanıyorum temel kaynak diyebiliriz : http://www.idefix.com/kitap/roma-hukuku-dersleri-belgin-erdogmus/tanim.asp?sid=P0SM1UFOVH1HRES5TH0Z .
İkinci dönem için de : http://www.hukukmarket.com/yazar/8418/belgin-erdogmus.html#!/kitap/139155/?yazar-ids=8418&siralama=tarih&sayfa=1 . Belgin Erdoğmuş ve Bülent Tahiroğlu'nun kitapları noktasında bir uzlaşı var. Ziya Umur da tavsiye ediliyor fakat dili bizim anlayabileceğimiz seviyeden epey uzak.
Genel Kamu Hukuku : Giren hocaya göre farklılık gösterecektir diye düşünüyorum takip edilecek kitap. Semih Gemalmaz-Devlet Birey ve Özgürlük : http://www.idefix.com/kitap/devlet-birey-ve-ozgurluk-buyuk-boy-mehmet-semih-gemalmaz/tanim.asp?sid=W4CBRENFBB6BKWU93MBN ,
Mehmet Akad-Genel Kamu Hukuku : http://www.idefix.com/kitap/genel-kamu-hukuku-mehmet-akad/tanim.asp?sid=H1JV3ZSINK0KAL0ZX5TM . Ayrıca dersin daha iyi anlaşılabilmesi için Ayferi Göze hocanın ''Siyasal Düşünceler ve Yönetimler'' kitabı (http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=16941) ya daMehmet Ali Ağaoğullarının ''Sokratesten Jakobenlere Batıda Siyasal Düşünceler'' kitabı (http://www.idefix.com/kitap/sokratesten-jakobenlere-batida-siyasal-dusunceler-mehmet-ali-agaogullari/tanim.asp?sid=KBKFCEWPY82JM9QBJ1S2) tavsiye edilebilir.
Bu kitapların hemen hepsi fakültenin arka sokağındaki Filiz Kitapevi'nden temin edilebilir. İkinci el satın almak isteyenler için Merkez Kütüphane'yi arkanıza aldığınızda karşınızdaki çarşılarda satılabilmektedir. Tarihi sahaflarda da bulunabilmektedir. Sahaflar ise ana kapının önündeki merdivenlerden sağ taraftakileri arkanıza alın,karşınızda Beyazıt Devlet Kütüphanesini göreceksiniz. Onun yanındaki aradan değil,sağ taraftan 1 dakika kadar yürüyün.
Hukuk Başlangıcı dersi için :
a)Kemal Gözler-Hukuka Giriş : http://www.anayasa.gen.tr/hukukagiris-bolumler.htm
Kitap aynı zamanda fakülteye girmeden önce şöyle 3-5 konuda fikrim olsun bomboş gitmeyeyim diyenler için biçilmiş kaftan. Ders kitabı olarak da oldukça kaliteli.
b)Yasemin Işıktaç-Hukuk Başlangıcı : http://www.legalkitabevi.com/yasemin-isiktac/hukuk-baslangici-.htm
Zannediyorsam Yasemin Hoca tek numaralı öğrencilerin derslerine girmekte. Ve büyük bir ihtimalle tek numaralı öğrenciler dersi bu kitaptan takip edecektir.
c) Aydın Aybay/Rona Aybay-Hukuka Giriş : http://www.idefix.com/kitap/hukuka-giris-aydin-aybay/tanim.asp?sid=KDFDLJZVDG5G5NZTCMA3
Her ne kadar ders kitabı olarak takip edilmiyor olsa da kıymetli bir hocamız bu kitabın mutlaka her hukukçunun elinin altında bulunması gerektiğini söylemişti. Bir nevi 'meraklısına' paylaşmış bulundum.
Medeni Hukuk dersi için : Medeni Hukuk dersi,Medeni Hukuka Giriş,Kişiler Hukuku ve Aile Hukuku olmak üzere üçe ayrılır ve her bölümün kitabı olmaktadır.
Giriş bölümü için : 4 sene boyunca kitaplarını çeşitli derslerde takip edeceğimiz Kemal Oğuzman hocanın tanışma kitabı niteliğindeki Medeni Hukuka Giriş kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=568464 . Yine okullar başlamadan genel fikir elde etmek isteyenler için birebir. Çok yüksek ihtimalle giriş dersi için bu kitap takip edilecektir. Alternatifler için Hüseyin Hatemi'nin ve Mustafa Dural'ın Medeni Hukuka Giriş kitaplarına bakabilirsiniz.
Kişiler Hukuku için : Yüksek ihtimalle Mustafa Dural Hocanın kırmızı ciltli kitabı takip edilecektir : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/418785922/title/turk-ozel-hukuku-cilt-2-(kisiler-hukuku)-mustafa-dural.html . Seçenek olarak Kemal Oğuzman Hocanın kitabı tavsiye edilebilir : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/611584438/title/kisiler-hukuku-m-kemal-oguzman.html
Aile Hukuku için : Zannediyorum Mustafa Dural Hoca'da bütün kürsüler karar kılmış durumda. Yanılıyorsam affedin,ben başka bir Aile Hukuku kitabının tavsiye edildiğini hatırlamıyorum : http://www.seckin.com.tr/kitap/n/928115699/title/turk-ozel-hukuku-cilt-3-(aile-hukuku)-mustafa-dural.html
Medeni Hukuk,salt teoriden ibaret olan bu kitaplarla anlaşılamayacak,temeli oturmayacak kadar ilginç bir ders. Dolayısıyla pratik kitaplarına da ihtiyaç duyuluyor,bu kitaplardaki bilgileri somut hayata uyarlamaya yönelik farazi olayların ve çözümlerinin içinde bulunduğu kitaplar mevcut. Bu kitapların ilki Serap Helvacı hocanın pratik kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=589663 . İkincisi ise Rona Serozan hocanın pratik kitabı : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=654369 . Bu kitapları almadan önce pratiğin ne demek olduğuna dair genel bir çerçeve için şu siteden (http://myuniversities.wordpress.com/2013/01/27/medeni-hukuk-pratik-calismalari-iyiniyet-fiil-ehliyeti-derneklere-uyelik-cinsiyet-degisikligi-ad-ve-nufus-sicili-degisikligi-vucut-butunlugu-organ-nakli-ve-gaiplik/) bilgi edinebilirsiniz. Sınavların formatı da bu şekilde olacaktır.
Anayasa Hukuku : Yine kaynak çeşitliliğinin çok olduğu,üzerinde kürsüler arası birliğin olmadığı bir daldır Anayasa Hukuku. Erdoğan Teziç hoca ile başlayalım : http://www.idefix.com/kitap/anayasa-hukuku-erdogan-tezic/tanim.asp?sid=SDFOL8KVWA5U546FW227 , Kemal Gözler Hoca ile devam edelim http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=567820 ve Ergun Özbudun Hoca ile noktayı koyalım : http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=447082 . İkinci öğretim öğrencileri için ana kaynak Ferman Demirkol hocanın kitabıdır : http://www.kitapkirtasiyem.com/?urun-28520-Anayasa-Hukuku---Ferman-Demirkol--2011-Baski---302-Sayfa-.html çünkü derslere Ferman Demirkol hoca girmektedir.
Bir kargaşaya sebep olmak istemiyorum. İlk dönem Anayasa Hukukunun genel dinamikleri üzerine geçecektir,ikinci dönem ise Türk Anayasa Hukuku üzerine dersler görülecektir. Dolayısıyla yukarıda Kemal Gözler'in Anayasa Hukukunun Genel Esasları adlı kitabını tavsiye ederken,yalnızca 1.dönemin konularını kapsadığını belirtmem gerekir. İkinci dönem için ayrıca Türk Anayasa Hukuku kitabının da takip edilmesi gerekiyor. Ben,uygun gördüğüm şekliyle ilk dönem Kemal Gözler-Anayasa Hukukunun Genel Esasları ve ikinci dönem Ergun Özbudun-Türk Anayasa Hukuku kitaplarını tavsiye ettim.
Roma Hukuku : Sanıyorum temel kaynak diyebiliriz : http://www.idefix.com/kitap/roma-hukuku-dersleri-belgin-erdogmus/tanim.asp?sid=P0SM1UFOVH1HRES5TH0Z .
İkinci dönem için de : http://www.hukukmarket.com/yazar/8418/belgin-erdogmus.html#!/kitap/139155/?yazar-ids=8418&siralama=tarih&sayfa=1 . Belgin Erdoğmuş ve Bülent Tahiroğlu'nun kitapları noktasında bir uzlaşı var. Ziya Umur da tavsiye ediliyor fakat dili bizim anlayabileceğimiz seviyeden epey uzak.
Genel Kamu Hukuku : Giren hocaya göre farklılık gösterecektir diye düşünüyorum takip edilecek kitap. Semih Gemalmaz-Devlet Birey ve Özgürlük : http://www.idefix.com/kitap/devlet-birey-ve-ozgurluk-buyuk-boy-mehmet-semih-gemalmaz/tanim.asp?sid=W4CBRENFBB6BKWU93MBN ,
Mehmet Akad-Genel Kamu Hukuku : http://www.idefix.com/kitap/genel-kamu-hukuku-mehmet-akad/tanim.asp?sid=H1JV3ZSINK0KAL0ZX5TM . Ayrıca dersin daha iyi anlaşılabilmesi için Ayferi Göze hocanın ''Siyasal Düşünceler ve Yönetimler'' kitabı (http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=16941) ya daMehmet Ali Ağaoğullarının ''Sokratesten Jakobenlere Batıda Siyasal Düşünceler'' kitabı (http://www.idefix.com/kitap/sokratesten-jakobenlere-batida-siyasal-dusunceler-mehmet-ali-agaogullari/tanim.asp?sid=KBKFCEWPY82JM9QBJ1S2) tavsiye edilebilir.
Bu kitapların hemen hepsi fakültenin arka sokağındaki Filiz Kitapevi'nden temin edilebilir. İkinci el satın almak isteyenler için Merkez Kütüphane'yi arkanıza aldığınızda karşınızdaki çarşılarda satılabilmektedir. Tarihi sahaflarda da bulunabilmektedir. Sahaflar ise ana kapının önündeki merdivenlerden sağ taraftakileri arkanıza alın,karşınızda Beyazıt Devlet Kütüphanesini göreceksiniz. Onun yanındaki aradan değil,sağ taraftan 1 dakika kadar yürüyün.
istanbul' da bir öğrenci nereden ev tutmalı ?
Öncelikle ev konusunda asla taviz vermeyeceğim bir ilçedir Üsküdar. Marmaray'ın gelmesiyle sizi vapurla uğraştırmadan Sirkeci'den 2 dakikada alır götürür. Okulun Avrupa Yakası'nda,Üsküdar'ın Anadolu Yakası'nda olmasına da aldanmayın bu yüzden. Beyazıt-Sirkeci Tramvay durağı arası 10 dakika,Sirkeci-Üsküdar Marmaray Hattı arası 10 dakikadır. 20 dakikada Beyazıt'tan Üsküdar'a gelmiş oldunuz. Hele bir de sahil tarafına yürüme mesafesinde bir ev tutturdunuz mu film orda kopar. Böyle anlatıyorum,fiyat konusunda bilgilendirme vermiyorum diye çok pahalı zannetmeyin. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan insan eğer 2 saat git 2 saat gel yapmak istemiyorsa tutacağı en ideal yer Üsküdar'dır. Komşusu Kadıköy'de Üsküdar'a nazaran fiyatlar benzer evlerde 400-500 liraya varan farklılıklar gösterir. Kaldı ki okulun hemen yanına vezneciler metro durağı açıldı,demem o ki siz Beyazıt'tan Üsküdar'a gelirken trafik görmeksizin metro-marmaray aktarımıyla yaklaşık 15 dakikada Üsküdar'da olacaksınız. Üsküdar'ın biraz iç kısımlarındaysanız yine oralara yakın marmaray durağı da var. Sırf muhafazakar imajından dolayı Üsküdar'da oturmayı düşünmemek delilikten başka bir şey değil,kaldı ki yerel seçimlerde AKP ve CHP arasında binlerle ifade edilen oy farkı vardı. Sessizdir,huzurludur,aynı bir Anadolu mahallesi gibi. Kimse kimsenin işine karışmaz etmez,bence Çapa,Fındıkzade taraflarındaki 30 yıllık evlere bin lira bayılmaktansa Üsküdar'da 700-800 liraya 2+1 ev tutup 2 veya 3 kişi çıkmak daha mantıklı. Sakinliği sizi bezdirirse Kadıköy 15 dakika,Taksim 30 dakika. İstanbul'un hiçbir noktası bu 2 eğlence merkezine birden bu kadar yakın değil,24 saat boyunca Taksim-Kadıköy,Kadıköy-Üsküdar dolmuşları da çalışıyor.
Yurt konusuna gelince mümkün mertebe KYK sıranızı beklemenizi tavsiye ederim. Çünkü okul çevresindeki özel yurtlar yemek vermedikleri gibi abartı paralar istiyorlar. Ben bir dönem 500 liraya kaydımı zor yaptırabilmiştim,şimdi o yurt 800 lira istiyor 2 kişilik odaya. 4 kişilik odası da 700 lira. Ben cemaat kafasındanım ya da o kafaya uyarım benim için önemli olan para derseniz 300-350 liraya 3 öğün yemeği olan 4 kişi kalınabilecek yurtlar da mevcut. Tabi birtakım talepler olacaktır cemaat bünyesindeyseniz,ki bunlar artık çok bilindik olduğu için dillendirme ihtiyacı hissetmiyorum. Bir nevi emeksiz yemek olmaz durumu.
Üsküdar'dan şaşmayın. Üsküdar iyidir.
Yurt konusuna gelince mümkün mertebe KYK sıranızı beklemenizi tavsiye ederim. Çünkü okul çevresindeki özel yurtlar yemek vermedikleri gibi abartı paralar istiyorlar. Ben bir dönem 500 liraya kaydımı zor yaptırabilmiştim,şimdi o yurt 800 lira istiyor 2 kişilik odaya. 4 kişilik odası da 700 lira. Ben cemaat kafasındanım ya da o kafaya uyarım benim için önemli olan para derseniz 300-350 liraya 3 öğün yemeği olan 4 kişi kalınabilecek yurtlar da mevcut. Tabi birtakım talepler olacaktır cemaat bünyesindeyseniz,ki bunlar artık çok bilindik olduğu için dillendirme ihtiyacı hissetmiyorum. Bir nevi emeksiz yemek olmaz durumu.
Üsküdar'dan şaşmayın. Üsküdar iyidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)